Travmaya Maruz Kalmadan 'Travma Sonrası Stres Bozukluğu' Olunur mu?
drbernacagatay
3 Ağu 2022
2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 Tem 2023
Travma; yani yaşamda izi silinemeyen ve ardından büyük korkuların, çaresizlik ve güçsüzlük duygularının ortaya çıkmasına neden olan yaşam olayları...
Travmanın psikoloji üzerindeki etkisi ilk olarak Vietnam savaşı sonrasında savaşa katılmış askerlerde saptanmış. Bu askerler savaşı hala yaşıyor gibi hissetme, irkilme, savaş ile ilgili rüyalar görme, unutkanlık, tedirginlik gibi belirtiler göstermiş ve kendilerine verilen madalyaları bile reddederek savaş karşıtı bir topluluk oluşturmuş. Daha sonra ise sadece savaşlarla ilişkili görülen bu şikayetlerin sivil kişilerde de deprem, ciddi kazalar ve fiziksel/cinsel saldırıya maruz kalınmasını takiben de ortaya çıkabildiği anlaşılarak bu tarz tablolara “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” (TSSB) adı verilmiş.
Peki travmaya maruz kalmadan TSSB oluşabilir mi?
İşte bu sorunun cevabı yakın dönemde yapılan araştırmalarda şöyle açıklanıyor: 'Özellikle kitlesel etkisi olan felaketlerde travmaya maruz kalmamış ancak medya aracılığı ile süreci takip etmiş kişilerde de TSSB gelişebilir'.
Pandemi dönemi ile daha belirgin fark ettiğimiz 'travma akımı' na bir bakalım. Neler yaşanmadı ki? Deprem korkuları, terör eylemleri, bombalı saldırılar, tecavüzler, cinayetler, orman yangınları, sel felaketleri, fırtınalar......
Diyelim ki size denk gelmedi...
-Yırttık mı travma sonrası stres bozukluğundan?
-Hayır.
-Neden?
-Çünkü bireyler üzerinde her türlü etkiyi bırakabilecek bir alan var unutmayalım: MEDYA!!!!!
Kitlesel felaketlerde medyanın olayları ele alış biçimi ve süresi kişilerde olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Medya, olayın özellikle ağır travmatik kısımlarının üzerinde fazla durmadan travmayı yaşayan insanların sıkıntılarını ele alarak şeffaf ve anlaşılır bir aktarım yaptığında; halkın olayla ilgili bilgilenmesini sağlayacak böylece artan sosyal destek travma mağdurunun yaşadığı olayın etkilerinden daha hızlı kurtulmasına ve bu olay sonrası psikiyatrik bir bozuklukla karşılaşsa bile daha çabuk iyileşmesine, aynı zamanda travmayı medyadan takip eden kişilerin de psikolojik açıdan korunmasına katkı sağlayacaktır. Bunun tam tersi olan medya tutumu yani kanlı, vahşi, şiddet içeren, ölü ve yaralıları gösteren durumların tekrarlayan şekilde gösterilmesi ya da saldırı olaylarında saldırganın aldığı ceza, süreç hakkında hiç bilgi verilmeyip sadece mağdurun yaşadığı sürecin aktarılması, birbiriyle çelişkili haber içeriklerinin yayınlanması ise travmaya maruz kalmamış bireylerde bile TSSB belirtilerine neden olabilmekte, travmaya maruz kalmış kişilerde ise hem hastalık belirtilerini ağırlaştırmakta hem de hastalık süresini uzatmaktadır.